Dün nasıl ağır bir gündü, nasıl kötü hissediyordum kendimi. Yine herşey kalbimin tam orta yerine yığıldı kaldı. Kaldığı yerde şişti şişti şişti. Ogleden sonra bir ara artık nefes alamaz duruma getirdi beni. Öyle ki sabah spor yaparken kulagimda bangir bangir çalan müziğe herzaman yaptığım gibi dudaklarimi oynatarak eşlik etmedim. Bu benim için önemli bir sorun olduğunun işareti. Koştuğum halde slow ve depresif şarkılar dinledim. Yani şöyle düşünün, hani minibüste 5 saniye sonra şoföre "uygun bir yerde
inebilir miyim" diyecek olmanın gerginliği var ya, hani yerinden hafif dogrulup doğru anı beklersin. Iste o son 5 saniyedeki gerilimin tüm gün sürdüğünü düşünün. Bu arada ne yazık ki çok uzun zamandır toplu taşıma aracına binmedim. Benim yaramazla pek mümkün değil. Yoksa ben severim. Öğrenciyken Çankaya'da otobüs son durağında daha önce adını hiç duymadığım bir semtin otobüsüne biner, sonra da aynı otobüsle bindiğim yere geri donerdim. Nasıl dertsiz tasasiz bir hayatsa artık :)
Bugün daha iyiyim. Ayağıma bağlanan taşı çıkarıp tekrar yüzeye yükseldim. Bu işten kurtulmadan bu tür günler bitmeyecek anladım ...
Bugün daha iyiyim. Ayağıma bağlanan taşı çıkarıp tekrar yüzeye yükseldim. Bu işten kurtulmadan bu tür günler bitmeyecek anladım ...
Ayağınıza hiç taş takılmadan geçireceğiniz güzel günleriniz olsun :)
YanıtlaSilHepimiz için öyle olur umarım. Teşekkürler :)
Sil